29 Mart 2010 Pazartesi

BİR ODA, BİR SAAT SESİ

Bir oda, içinde bir saat sesi
Hayatın sırtımdan giden pençesi,
Ve beni maziye götüren bir el,
Eski günlerimiz, sessiz ve güzel...
Bulduğum kayıplar, her günkü yerin,
İşte konsol, ayna, köşe minderin,
Seccaden, tesbihin, namaz başörtün.
Bir şey değişmemiş, sanki daha dün.
Yine ortancalar altı camının,
Dışarda sükûnu yaz akşamının,
Bahçemiz sulanmış, ıslak her çiçek.
Kapı çalınacak, babam gelecek...

Ziya Osman SABA

Fotoğraf: Saat Çiçeği/İzmir 07

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Ne güzel bir şiir...Alıp götürüyor...ne tesadüf yazdığınız bir yorumu okudum diyordunuz ki "annemin teyzesinin bağına giderdik"...Benim de teyzemin tepede bir bağı vardı orada o kadar çok anım var ki kapının önünden akan o su sessiz ıssız bağ yolu üzümler elmalar...alıp götürdünüz beni... teşekkürler...SUREYYA

Leylak Dalı dedi ki...

Süreyya, teşekkürler...
O bağ anıları anlatmakla bitmez. Şanslı bir çocukluk yaşadığımızı düşünüyorum yine de. İyi ki güzel anılarımız var.
Sevgiler...

Stil Direktoru dedi ki...

Can kadın Antalyada çiçeklerin hep açsın emi

Leylak Dalı dedi ki...

Sağol Edacım, hepimizin gönlünde çiçekler açsın:)

MAVİ TUTKU dedi ki...

Çiçekde çok güzel, şiirde.
Özlem ve umut dolu bir şiir...

Leylak Dalı dedi ki...

Onuncu Köyün adamı,
Çok teşekkürler...

Gumus Ay dedi ki...

Çok güzel bir şiir seçmişsiniz ,her gününüz şiir tadında geçsin inşallah.Ayrıca ankara da kale civarını benim kadar seven birisiyle tanışmak çok hoş,belki bir gün yollarımız kesişir kimbilir?sevgiler

Leylak Dalı dedi ki...

Sevgili Gümüşay,
Çok teşekkürler.
Neden olmasın, yazın şöyle bir Kale buluşması yapabiliriz, ben, siz, Balkahve, bakarsın Lale. Ne güzel olur değil mi?
Sevgiyle...