13 Temmuz 2010 Salı

BİR AKŞAM GETİR BANA

Bir akşam getir bana,
Bütün akşamlardan farklı
Hançerle güneşi batır deniz kan rengi olsun
En güzel yerinde değişen ufkumuzun
Yaşayalım, eskiden duyduğumuz masalı

Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun
Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
Saatleri birer birer dudaklarında sun

Günler; şimdi kırık bir cam parçası, boyalı
Gel dinle, telleri ses vermiyor ruhumuzun
Biz bu şehirin gürültüsünde kaybolalı

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Akbük/Didim 10

6 Temmuz 2010 Salı

YILAN YASTIĞI

Yolcu bir mağaraya uğrar
Ve olaylar başlar

Kuzey ışığı, doğu rüzgarı
Güney denizleri
Günbatımı
Yasemin, zakkum, kara manolya
Başımızı koyduğumuz yılan yastığı
Efsane, zehirden sonra başlıyor

Ey içinden geçtiğim ateş
Yıkandığım su
İncinmiş sisler içinde kalbimin doğusu
Bakımsız yüzyıllardan sonra
On binlerin dönüşünü akan
Geri çağrılmış ırmaklar
Her gün gizleriyle bakıştığımız eski uygarlıklar
Kadar yabancı
Gündeliğin karanlık uğultusu
Efsanesi içimizi yakan
Yılan yastığı
Güneşin akşam dualarını söylediği mezralarda
Her şey dünyanın yaradılışına benziyor
Doğu rüzgarları ağzında zehirli yaprakları
Esiyor esiyor

Mağarada ejderha uyanıyor
Yedi uyku uyumuş yolcu
Yılan yastığı terliyor

Murathan MUNGAN

Fotoğraf: Bozbük/10