Beni hoyrat bir makasla Ah eski bir fotoğraftan oydular Orda kaldı yanağımın yarısı Kendini boşlukla tamamlar Ah omuzumda bir kesik el ki Hala hala durmadan kanar
Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna .............."
".......... Düştür bu, başka türlü olamaz düştür bu Damar damar açılan gökyüzünü Nerdeyse tırpan gibi biçiyor ellerin Çok yaşadığım, daha yaşadığım Bir sandal ayrılıyor sahilimizden Uyan şimdi uyan tam rüzgar vakti"
"........ Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden, Ne güller fışkırır çilelerimden, Kandır, hayattır, emektir benim güllerim, Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi Kopdağına göçen, Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen, Muş ovasından, Ağrı eteğinden, Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni, Eğin türkülerinin içine gömün beni. .........."
"Sâf ü râkit... Hani akşamki tegayyür heyecân? Bir çocuk rûhu kadar pür-nisyân, Bir çocuk rûhu kadar şimdi münevver, lekesiz, Uyuyor mâi deniz. ........"