............... Gün sona ermeden önce
Benim bu arzumu yerine getirmelisin
Yalnız bir defa için,
Bahar çiçeklerini
Beraberce toplamağa gidelim.
Senin bahçene
İlkbahar ayları
Tekrar tekrar gelecekler.
Yalnız seninle eğlenmek için ..............
Bir bademin altına, yorgun, oturmak biraz,
Ayrı ayrı seyretmek çiçek açmış her dalı.
Artık bütün renklerden, artık uzaklaşmalı:
Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz.
İş bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz,
Duyuyorum bu sabah, kış içimden çıkalı,
İçimin dört duvarı bembeyaz badanalı,
Ah, sade nefes almak, göğsüme dolan bu haz...
Bir kuş ötecek şimdi... Havada bir durgunluk,
Mermeriyle konuşan açık kalmış bir musluk,
Beyaz çiçeklerini tektük düşüren kiraz.
Bahar pınarlarından içime damlayan su,
Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu,
Kış bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz...
Biz batan güne sahip çıktığımızda Ay, Bitlis'te sarı tütün Ya da bir akarsu imgesi Gibi yiğit ve bütün Bir ağıttı Kadınlarımızda. Onlar hüznü bir çeyiz Çileyi ince bir nergis Ve gülerken bir dağ silsilesi Taşırlar Ve birer acıdan ibarettiler Kayıtlarımızda.
Kadınlar ki alınlarımızda Doğuyu mavi bir nokta Ve yazgıları çok uzakta Bir nehir yoluna Karışırlar Ölümleri duvaktan beyaz Ve Ahlat, Erciş, Adilcevaz Üzerinden geçen bir kederle Yarışırlar. Ve birer yazmadan ibarettirler Sevdalarımızda.
Lambayı yakma bırak, sarı bir insan başı düşmesin pencereden kara. Kar yağıyor karanlıklara. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum. Kar... Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar... Ve şehir kör bir insan gibi kaldı altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak! Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların dilsiz olduklarını anlıyorum. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum.